(a) görevi/işi olmak, (yetki/sorumluluk bir kimseye) ait olmak. The decision lies with him: Karar
ona aittir/onun elindedir. It lies with you to decide: Karar vermek sana aittir. The burden of proof lies with the accuser: İspatlamak sorumluluğu davacıya aittir. (b) esk. birisi ile yatmak, cinsî münasebette bulunmak.